Hz. Mevlânâ, nefsin bizi aldatmak için kullanmış olduğu sıfatların neler olduğunu, bunların bizde tezâhürlerinin ne şekil olacağını izah eder. Nefsin gerek dünyamızı gerekse âhiretimizi nasıl etkileyeceğini ve onlardan kurtulmanın çarelerini de Mesnevî’de açıklar. Bununla beraber bu sıfatların insanın ayrılmaz bir parçası olduğunu da belirtir. Ancak bu sıfatların bize değil, bizim bu sıfatlara hâkim olup onları âhireti elde etmek için yönlendirmemiz gerektiğini söyler.[1]
“Onun yüz dili vardır, her dilinde yüz lûgat, hilesi, riyası anlatılmaz ki!”[2]
Yedi zayıf öküz misali nefsin; gazap, şehvet, ucup, kin, haset, kibir, tûl-i emel gibi sıfatları, ruhunun; hilm, iffet, acz, gıbta, tevâzu, kanaat, kasr-ı emel gibi yedi güzelliğini mahvetmektedir. Yine nefsin bu kötü sıfatları kuru başak gibidir. Ruhun taze başak misali güzel sıfatlarını mahvetmektedir.[3]
“Yedi arık ve hasta öküz, yedi semiz öküzü yutmada.
Hz. Mevlânâ, İbrâhim (as)’ın kesmiş olduğu dört kuşun, insanda bulunan dört huyu temsil ettiğini söyler. Bu sıfatların fenâlığını ifade ettikten sonra kurtuluş için bu kuşların başlarının kesilmesi ve bu sıfatların kontrol edilip iyiye yönlendirilmesi gerektiğini belirtir.[5]
“Kaz hırstır, horoz şehvet. Makam tavusa benzer, kuzgun dileğe.[6]
Nefsi, ârifin biri şu şekilde tarif eder. “Nefse bir suret verilse şekli şudur: Başı kibir, gözü ucüb, ağzı hased, dili yalan ve gıybet, kulağı unutkanlık, göğsü hıkd ve kin, karnı şehvet ve iftira, elleri hıyanet ve sirkat, ayakları emel, kalbi gaflet ve ruhu küfürdür.”[8]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder