Hüsn ü Aşk’tan
RESÎDEN-İ RÂH-I Û BE-DERYÂ-YI ÂTEŞ
1. Gûş etmiş idi o ser-güzeşti
Âteş yemi üzre mûm keştî
2. Çıkdı yolı üzre şimdi nâgâh
Ol kulzüm-i âteş-i ciger-gâh
3. Mûmdan gemiler edip hüveydâ
Kılmış niçe dîv o bahri me’vâ
4. Çün âteş o kavme etmez âzâr
Âzürde olur mı nârdan nâr
5. Keştîleri ber-hevâ dutarlar
Çok ebleh-i bî-nevâ dutarlar
6. Keştîye kim eyler ise ikdâm
Ol dîvler eyler idi i’dâm
7. Keştî velî nahl-i sûra benzer
Kâlibedi sürh şu’le-peyker
8. Gûyâ ki cezîre-i felâket
Pür-sûz-ı belâ kızıl kıyâmet
9. Her biri misâl-i kûh-ı Sürhâb
Dopdolı içinde dîv-i küh-râb
10. Tâbût idi san o keştî-yi mûm
Olmaz girenin mezârı ma’lûm
11. Ol fülk ü o nâr-ı pür-felâket
Hep şem’-i mezârdan ibâret
12. Ol sihre mahall idi fakat nâr
Hiç sâhile edemezdi âzâr
13. Çün dîvler etdi Aşk’ı da’vet
Gel keştîye bulasın selâmet
14. Aşk eyledi mâcerâyı iz’ân
Sabr eyleyip olmadı şitâbân
15. Ammâ ki ne çâre râh mesdûd
Hiç olmadı bir tarîk meşhûd
Şeyh Galip
Hüsn ü Aşk
hzl.: Muhammet Nur Doğan
Günümüz Türkçesiyle
Aşk’ın Yolunun Ateş Denizine Uğraması
1. Aşk, o ateş denizi üzerindeki mumdan gemiler hikâyesini
duymuştur.
2. Şimdi o ciğerler yakan ateş denizi ansızın yolunun üzerine
çıktı.
3. Çok sayıda dev (cin) mumdan gemilere binmiş, o denizde
seyrediyordu.
4. Ateş o kavme bir zarar vermiyordu. Hiç ateş, ateşten incinir
mi?
5. Gemileri hava üzerinde yürütüyorlar ve birçok akıldan
yayan ahmağı bununla avlıyorlardı.
6. Gemiye kim binmek isterse devler onu öldürüyordu.
7. Gemiydi ama düğün nahılına (Balmumundan yapılmış yapma ağaç, yapma meyveler, çiçekler,
altın veya gümüşten yapraklarla süslenir ve sonradan odasına konulmak üzere gelinin önüne getirilirdi.)
benziyordu; gövdeleri kırmızı, alev görünüşlü...
8. Sanki birer felaket adası gibi baştan başa bela ateşi ile dolu, kızılca kıyamet idiler.
9. Her biri Sürhab Dağı gibi kıpkırmızıydı ve içi dağların üvey çocukları olan devlerle dopdoluydu.
10. Mumdan gemiler, sanki içine girenin mezarının belli olmadığı birer tabuttu.
11. O gemiler, o felaket dolu ateşler, hep mezarlarda yanan mumlardan imal edilmişti.
12. Ateş o büyünün meydana geldiği yerdi ama kıyıya hiç zararı dokunamıyordu.
13 - 14. Devler, Aşk’ı “Gel gemiye bin de kurtuluşa er!” diyerek davet ettiklerinde, Aşk olan biteni
kavradı, sabretti ve gemiye koşup binmedi.
15. Ama ne çare ki yol kapalıydı ve hiçbir çıkış görünmüyordu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder