AĞIT
Yarab bu ne ölüm bu nasıl zulüm!
Ah edip de ağır başlar ağlıyor.
Çiçeği burnunda solan bu gülüm,
Toprağa karışan saçlar ağlıyor.
Can dayanır mı böyle bir zara,
Kaldı kıyamete bendeki yara,
Dur mezarcı kazma vurma mezara,
Sen görmezsin toprak taşlar ağlıyor.
Ötme bülbül ötme bağlar yaslıdır,
Bugün Ardanuç’ta çağlar yaslıdır,
Kalan bir Kerem’dir, giden Aslı’dır,
Ovalar, yaylalar, köşkler ağlıyor.
Efkârî sen gamsız kalmazsın bugün,
Ortada bir tabut, bu nasıl düğün,
Her kimin yüzüne baktıysam bugün,
Çekilir yürekler içler ağlıyor.
Efkârî
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder