KÖYDEN MEKTUP
Ah bu hülyalı, durgun, gürültüsüz köyler ah!
işte kaç gündenberi bir parça gönlüm ferah
Kederlerim dağılmış, teselli bulmuş gibi.
Köylere doğru uçun, zavallı bir kuş gibi
Şehrin sıkıntısında kapanmış değilseniz.
Elemlerle bunalan bir kalp için bilseniz
Bulunduğum köyceğiz ne sakin bir köşeymiş;
Oh inziva, inziva ne kadar tatlı şeymiş.
Birbirinden farkı yok burda geçen günlerin.
Daima ufka doğru bakarım derin derin.
Karşımda her gün aynı ovalar, aynı kırlar,
Aynı hazin yamaçlı, rengi dönmüş bayırlar.
Böyle baktıkça insan bu sakin manzaraya
Duymadan kalbolacak sanıyor günler aya.
İşte ben bu hayata gireli kaç gün oldu,
Ruhuma inzivanın sihirli zevki doldu.
Bu tenha köyde yalnız kalbime bir tek eş var:
Hatıralar, maziden devrolan hatıralar.
Gizli hüznüyle çöken sonbahar akşamları
Alevlerle sararken soluk, sazlı damları
Kalbimde ben duymadan canlanır eski günler,
O çılgın zamanlan takip eden hüzünler.
Her lâhza düşündükçe uzaktan şimdi sizi
Rüyadaki yüzlere benzeyen çehrenizi
Son akşamki haliyle sanki görür gibiyim.
Burda yalnız o güzel çehrenin garibiyim.
Fakat ey şen sevgili, bu inziva pek güzel;
Zevkini şimdi duydum uzaktan sevmek güzel.
Sıkılan canlar için şehrin havası çok dar.
Ruhumu anlardınız bu sakin köye kadar
Sevimli bir kuş gibi uçup gelebilseniz.
Ya hasta gönüllere köyler hele bilseniz
Ne şefkatli bir yuva, ne emin bir köşeymiş!
İnziva, ah inziva ne kadar tatlı şeymiş!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder