4 Eylül 2017 Pazartesi

SECDEDEN GAYRI

SECDEDEN GAYRI
S

İlim kapısında verdim yılları,


Dinledim, ''Hakk'' diyen âlim kulları,

Sordum, Dost'a giden bütün yolları;
Yakın yok dediler..  Secdeden gayrı...


 
Ne bağış yaptığın, vakıf listesi,

 Ne de alkışların esrarlı sesi.

 Günde seksen kere, berât müjdesi;

 Veren yok dediler..  Secdeden gayrı...


 
Huşû tüllerinden, kanat açmaya,

 Bir lâhzada, yedi semâ geçmeye,

 Kevser şerbetini, elden içmeye,

 Ruhsat yok dediler..  Secdeden gayrı...


Dedim: yıllar yılı gönlüm harapta,
 Devâ bulamadım, sazda şarapta,
 Bir yudum su verin, kaldım serapta;
 Pınar yok dediler..  Secdeden gayrı...


 
Gördüm ki, insanın iki düşmanı,
Biri kendi nefsi, biri şeytanı,
Dedim: kuşansam mı kılıç kalkanı?
Silah yok dediler..  Secdeden gayrı...

 
Yaklaştım.. Süslü bir, mermer kabire,
 Belli ki zenginmiş.. Dönmüş fakire.
 Fidye var mı? dedim Münker Nekir'e;
 Meded yok dediler..  Secdeden gayrı....


Baktım.. Ay yıldızlar kalmaz zikirden,
 Var mı dedim sizde, şirk denen kirden?
 Dile geldi bütün, Kâinat birden;
 Biz de yok dediler..  Secdeden gayrı...


Rahmet çöllerinde, rahlemi kurdum,
 Gözlerimde seller, vakfeye durdum,
 Safâ'ya, Merve'ye, Kâbe'ye sordum;
 Mîrâc yok dediler.. Secdeden gayrı...

  CENGİZ NUMANOĞLU

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İMAN - İTAAT

İMAN- İTAAT Bizler bazı şeyleri ya yanlış anlıyoruz yada işimize öyle geliyor o şekilde kullanıyor, davranıyor , savunuyoruz. Alla...