12 Haziran 2017 Pazartesi

KASİDE / Fuzûlî

6

KASİDE
1. Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlara su

Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su

2. Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem

Yâ muhît olmuş gözümden günbed-i devvâre su

3. Zevk-i tîğından aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk

Kim mürûr ilen bırağur rahneler dîvâre su

4. Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânın sözün

İhtiyât ilen içer her kimde olsa yâre su

5. Suya versin bağ-ban gül-zârı zahmet çekmesin

Bir gül açılmaz yüzün tek verse min gül-zâre su

6. Ohşadabilmez gubârını muharrir hattına

Hâme tek bahmaktan inse gözlerine kâre su

7. Ârızın yâdıyla nem-nâk olsa müjgânım nola

Zâyi’ olmaz gül temennâsıyla vermek hâre su

8. Gam günü etme dil-i bîmârdan tîğın dirîğ

Hayrdır vermek karanu gicede bîmâre su
 




 
9. İste peykânın gönül hecrinde şevkım sâkin et

Susuzam bir kez bu sahrâda menimçün âre su

10. Men lebin müştâkıyam zühhâd Kevser tâlibi

Nitekim meste mey içmek hoş gelir huş-yâre su

11. Ravza-i kûyine her dem durmayıp eyler güzâr

Âşık olmuş galibâ ol serv-i hoş-reftâre su

12. Su yolun ol kûydan toprak olup tutsam gerek

Çün rakîbimdir dahi ol kûya koyman vâre su

13. Dest-bûsu ârzûsuyla ger ölürsem dostlar

Kûze eylen toprağım sunun anınla yâre su

14. Serv ser-keşlik kılur kumrî nîyâzından meğer

Dâmenin duta ayağına düşe yalvâre su

15. İçmek ister bülbülün kanın meğer bir reng ile

Gül budağının mizâcına gire kurtâre su

16. Tînet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme

İktidâ kılmış tarîk-i Ahmed-i Muhtâr’e su

17. Seyyid-î nev’-i beşer deryâ-yı dürr-i ıstıfâ

Kim sepüpdür mu’cizâtı âteş-i eşrâre su

18. Kılmak için tâze gül-zâr-ı nübüvvet revnakın

Mu’cizinden eylemiş ızhâr seng-i hâre su

19. Mu’cizi bir bahr-ı bî-pâyân imiş âlemde kim

Yetmiş andan min min âteş-hâne-i küffâre su

20. Hayret ilen barmağın dişler kim itse istimâ’

Parmağından verdiği şiddet günü ensâre su

21. Dostu ger zehr-i mâr içse olur âb-ı hayât

Hasmı su içse döner elbette zehr-i mâre su

22. Eylemiş her katreden min bahr-ı rahmet mevc-hîz

El sunup urgaç vuzu’ için gül-i ruhsâre su
 
23. Hâk-i pâyine yetem der ömrlerdir muttasıl

Başını taşdan taşa urup gezer âvâre su

24. Zerre zerre hâk-i dergâhına ister salınur

Dönmez ol der-gâhtan ger olsa pâre pâre su

25. Zikr-i na’tın virdini derman bilür ehl-i hatâ

Eyle kim def’-i humâr için içer mey-hâre su

26. Yâ Habîba’llah yâ Hayre’l-beşer müştâkınam

Eyle kim leb-teşneler yanup diler hem-vâre su

27. Sensin ol bahr-ı kerâmet kim şeb-i Mi’râc’da

Şeb-nem-i feyzin yetirmiş sâbit ü seyyâre su

28. Çeşme-i hurşîdden her dem zülâl-i feyz iner

Hâcet olsa merkadin tecdîd eden mi’mâre su

29. Bîm-i dûzah nâr-ı gam salmış dil-i sûzânıma

Var ümîdim ebr-i ihsânın sepe ol nâre su

30. Yümn-i na’tından güher olmuş Fuzûlî sözleri

Ebr-i nîsandan dönen tek lü’lü’-i şeh-vâre su

31. Hâb-ı gafletten olan bîdâr olanda rûz-ı haşr

Eşk-i hasretten dökende dîde-i bîdâre su

32. Umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam

Çeşm-i vaslın vere men teşne-i dîdâre su
Fuzûlî

Örneklerle Türk Şiir Bilgisi

hzl.: Cem Dilçin

Günümüz Türkçesiyle
1. Ey göz! Gönlümdeki ateşlere gözyaşlarımdan su saçma çünkü böyle tutuşan ateşleri su söndürmez.

2. Bilmiyorum dönen kubbe (gökyüzü) mi su rengindedir yoksa gözyaşlarım mı gökyüzünü kaplamıştır?

3. Kılıç gibi keskin bakışlarının zevkinden gönlüm parça parça olursa buna şaşılmaz çünkü su

aka aka zamanla duvarda yarıklar açar.

4. Yaralı gönül, senin ok gibi kirpiklerinin temreninin sözünü korkarak söyler. Nitekim yarası olan

kimse suyu ihtiyatla içer.

5. Bahçıvan, (boş yere) zahmet çekmesin, gül bahçesini sele versin. O, bin gül bahçesine su verse

senin yüzün gibi bir gül açılmaz.
 
 




 
6. Kalemin bakmaktan gözlerine kara su inse yine de gubari yazısını (çok ince yazılan bir yazı

çeşidi) senin yüzündeki tahrirli ayva tüylerine benzetemez.

7. Senin yüzünü anarak kirpiklerim gözyaşından ıslansa ne olur? Gül elde etmek için dikene su

vermek boşa gitmez.

8. Gam günü hasta gönülden kılıç gibi keskin bakışını esirgeme. Karanlık gecede hastaya su

vermek hayırlı bir iştir, sevaptır.

9. Gönül, sevgilinin ayrıldığında onun kirpiklerinin oklarını iste, arzunu onlarla yatıştır. Susuzum,

bu sahrada bir kez de benim için su ara.

10. Ben senin dudağını özlüyorum, sofular ise kevser (cennetteki bir su) istiyorlar. Nitekim sarhoşa

şarap içmek, ayık kimseye de su içmek hoş gelir.

11. Su, galiba yürüyüşü hoş, o servi boylu güzele âşık olmuş ki durmayıp her zaman onun cennet

gibi köyüne akıp gidiyor.

12. Toprak olup suyun yolunu o köyden kesmeliyim çünkü su rakibimdir. Onu o köye varmaya bırakmam.

13. Dostlar! Sevgilimin elini öpme arzusuyla ölürsem toprağımdan testi yapıp onunla sevgiliye su

sunun.

14. Servi, kumrunun yalvarmasına karşı dikbaşlılık ediyor. Su servinin eteğini tutsun, ayağına düşsün,

yalvarsın da onu dik başlılıktan vazgeçirsin.

15. Gül dalı, bülbülün kanını içmek istiyor. Su, bir hile ile gül dalının damarına girip mizacını etkilerse

bülbülü kurtarabilir.

16. Su, Hz. Peygamber’in yoluna uymakla temiz yaratılışını dünya halkına açıkça göstermiştir.

17. Hz. Peygamber, insanların efendisi, seçkin inciler denizidir. Onun mucizeleri kötülerin ateşine

su serpmiş, o ateşi söndürmüştür.

18. Hz. Muhammed, peygamberlik gül bahçesinin parlaklığını tazelemek için mucizesiyle sert taştan

su çıkarmıştır.

19. Onun mucizesi dünyada öyle uçsuz bucaksız bir deniz imiş ki o denizden kâfirlerin, binlerce

ateşe tapanların ibadethanesine su erişip ateşlerini söndürmüş.

20. Hz. Peygamber’in, savaş günü parmağından ensar (Peygamber’e yardım eden Medineliler)a

su verdiğini kim işitse hayretinden parmağını ısırır.

21. Onun dostu eğer yılan zehiri içse içtiği zehir abıhayat olur. Düşmanı su içse içtiği su, yılan zehrine

döner.

22. Hazret-i Peygamber, abdest almak için gül gibi olan yüzüne eliyle su serptiğinde o suyun her

damlasından binlerce rahmet denizi dalgalanmıştır.

23. Hz. Peygamber’in ayağının toprağına (mezarına) erişeyim, diye su ömürler boyu başını taştan

taşa vurup avare gezer.

25. Sarhoşun baş ağrısını gidermek için su içtiği gibi günah işleyenler de seni natının zikrini daima

dillerinde tekrarlamayı dertlerine derman bilirler.

26. Ey Allah’ın sevgilisi! Ey insanların hayırlısı! Susuzluktan yanıp dudağı kuruyanların daima su

istedikleri gibi ben de seni özlüyorum.

27. Sen o keramet denizisin ki Miraç Gecesi’nde senin feyzinin çiğ taneleri sabit ve seyyar bütün

yıldızlara su eriştirmiştir.

28. Senin mezarını onaran mimara su lazım olsa güneş çeşmesinden her an bol bol saf ve tatlı su

akar.

29. Cehennem korkusu, yanık gönlüme gam ateşi salmıştır. Senin ihsan bulutunun o ateşe su serpeceğini

umuyorum.
 




 
30. Seni övmenin bereketiyle Fuzûlî’nin sözleri, nisan bulutundan düşüp büyük inciye dönen su

damlası gibi birer inci olmuştur.

31. (Fuzûlî) Mahşer günü gaflet uykusundan uyanıp gözünden hasret gözyaşı döktüğü vakit,

32. Senin yüzünü görmeye susamış Fuzûlî’yi vuslat çeşmenden mahrum etmeyeceğini ummaktayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İMAN - İTAAT

İMAN- İTAAT Bizler bazı şeyleri ya yanlış anlıyoruz yada işimize öyle geliyor o şekilde kullanıyor, davranıyor , savunuyoruz. Alla...