6
KASİDE / Fuzûlî
KASİDE
1. Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
2. Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Yâ muhît olmuş gözümden günbed-i devvâre su
3. Zevk-i tîğından aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk
Kim mürûr ilen bırağur rahneler dîvâre su
4. Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânın sözün
İhtiyât ilen içer her kimde olsa yâre su
5. Suya versin bağ-ban gül-zârı zahmet çekmesin
Bir gül açılmaz yüzün tek verse min gül-zâre su
6. Ohşadabilmez gubârını muharrir hattına
Hâme tek bahmaktan inse gözlerine kâre su
7. Ârızın yâdıyla nem-nâk olsa müjgânım nola
Zâyi’ olmaz gül temennâsıyla vermek hâre su
8. Gam günü etme dil-i bîmârdan tîğın dirîğ
Hayrdır vermek karanu gicede bîmâre su
9. İste peykânın gönül hecrinde şevkım sâkin et
Susuzam bir kez bu sahrâda menimçün âre su
10. Men lebin müştâkıyam zühhâd Kevser tâlibi
Nitekim meste mey içmek hoş gelir huş-yâre su
11. Ravza-i kûyine her dem durmayıp eyler güzâr
Âşık olmuş galibâ ol serv-i hoş-reftâre su
12. Su yolun ol kûydan toprak olup tutsam gerek
Çün rakîbimdir dahi ol kûya koyman vâre su
13. Dest-bûsu ârzûsuyla ger ölürsem dostlar
Kûze eylen toprağım sunun anınla yâre su
14. Serv ser-keşlik kılur kumrî nîyâzından meğer
Dâmenin duta ayağına düşe yalvâre su
15. İçmek ister bülbülün kanın meğer bir reng ile
Gül budağının mizâcına gire kurtâre su
16. Tînet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme
İktidâ kılmış tarîk-i Ahmed-i Muhtâr’e su
17. Seyyid-î nev’-i beşer deryâ-yı dürr-i ıstıfâ
Kim sepüpdür mu’cizâtı âteş-i eşrâre su
18. Kılmak için tâze gül-zâr-ı nübüvvet revnakın
Mu’cizinden eylemiş ızhâr seng-i hâre su
19. Mu’cizi bir bahr-ı bî-pâyân imiş âlemde kim
Yetmiş andan min min âteş-hâne-i küffâre su
20. Hayret ilen barmağın dişler kim itse istimâ’
Parmağından verdiği şiddet günü ensâre su
21. Dostu ger zehr-i mâr içse olur âb-ı hayât
Hasmı su içse döner elbette zehr-i mâre su
22. Eylemiş her katreden min bahr-ı rahmet mevc-hîz
El sunup urgaç vuzu’ için gül-i ruhsâre su
23. Hâk-i pâyine yetem der ömrlerdir muttasıl
Başını taşdan taşa urup gezer âvâre su
24. Zerre zerre hâk-i dergâhına ister salınur
Dönmez ol der-gâhtan ger olsa pâre pâre su
25. Zikr-i na’tın virdini derman bilür ehl-i hatâ
Eyle kim def’-i humâr için içer mey-hâre su
26. Yâ Habîba’llah yâ Hayre’l-beşer müştâkınam
Eyle kim leb-teşneler yanup diler hem-vâre su
27. Sensin ol bahr-ı kerâmet kim şeb-i Mi’râc’da
Şeb-nem-i feyzin yetirmiş sâbit ü seyyâre su
28. Çeşme-i hurşîdden her dem zülâl-i feyz iner
Hâcet olsa merkadin tecdîd eden mi’mâre su
29. Bîm-i dûzah nâr-ı gam salmış dil-i sûzânıma
Var ümîdim ebr-i ihsânın sepe ol nâre su
30. Yümn-i na’tından güher olmuş Fuzûlî sözleri
Ebr-i nîsandan dönen tek lü’lü’-i şeh-vâre su
31. Hâb-ı gafletten olan bîdâr olanda rûz-ı haşr
Eşk-i hasretten dökende dîde-i bîdâre su
32. Umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam
Çeşm-i vaslın vere men teşne-i dîdâre su
Fuzûlî
Örneklerle Türk Şiir Bilgisi
hzl.: Cem Dilçin
Günümüz Türkçesiyle
1. Ey göz! Gönlümdeki ateşlere gözyaşlarımdan su saçma çünkü böyle tutuşan ateşleri su söndürmez.
2. Bilmiyorum dönen kubbe (gökyüzü) mi su rengindedir yoksa gözyaşlarım mı gökyüzünü kaplamıştır?
3. Kılıç gibi keskin bakışlarının zevkinden gönlüm parça parça olursa buna şaşılmaz çünkü su
aka aka zamanla duvarda yarıklar açar.
4. Yaralı gönül, senin ok gibi kirpiklerinin temreninin sözünü korkarak söyler. Nitekim yarası olan
kimse suyu ihtiyatla içer.
5. Bahçıvan, (boş yere) zahmet çekmesin, gül bahçesini sele versin. O, bin gül bahçesine su verse
senin yüzün gibi bir gül açılmaz.
6. Kalemin bakmaktan gözlerine kara su inse yine de gubari yazısını (çok ince yazılan bir yazı
çeşidi) senin yüzündeki tahrirli ayva tüylerine benzetemez.
7. Senin yüzünü anarak kirpiklerim gözyaşından ıslansa ne olur? Gül elde etmek için dikene su
vermek boşa gitmez.
8. Gam günü hasta gönülden kılıç gibi keskin bakışını esirgeme. Karanlık gecede hastaya su
vermek hayırlı bir iştir, sevaptır.
9. Gönül, sevgilinin ayrıldığında onun kirpiklerinin oklarını iste, arzunu onlarla yatıştır. Susuzum,
bu sahrada bir kez de benim için su ara.
10. Ben senin dudağını özlüyorum, sofular ise kevser (cennetteki bir su) istiyorlar. Nitekim sarhoşa
şarap içmek, ayık kimseye de su içmek hoş gelir.
11. Su, galiba yürüyüşü hoş, o servi boylu güzele âşık olmuş ki durmayıp her zaman onun cennet
gibi köyüne akıp gidiyor.
12. Toprak olup suyun yolunu o köyden kesmeliyim çünkü su rakibimdir. Onu o köye varmaya bırakmam.
13. Dostlar! Sevgilimin elini öpme arzusuyla ölürsem toprağımdan testi yapıp onunla sevgiliye su
sunun.
14. Servi, kumrunun yalvarmasına karşı dikbaşlılık ediyor. Su servinin eteğini tutsun, ayağına düşsün,
yalvarsın da onu dik başlılıktan vazgeçirsin.
15. Gül dalı, bülbülün kanını içmek istiyor. Su, bir hile ile gül dalının damarına girip mizacını etkilerse
bülbülü kurtarabilir.
16. Su, Hz. Peygamber’in yoluna uymakla temiz yaratılışını dünya halkına açıkça göstermiştir.
17. Hz. Peygamber, insanların efendisi, seçkin inciler denizidir. Onun mucizeleri kötülerin ateşine
su serpmiş, o ateşi söndürmüştür.
18. Hz. Muhammed, peygamberlik gül bahçesinin parlaklığını tazelemek için mucizesiyle sert taştan
su çıkarmıştır.
19. Onun mucizesi dünyada öyle uçsuz bucaksız bir deniz imiş ki o denizden kâfirlerin, binlerce
ateşe tapanların ibadethanesine su erişip ateşlerini söndürmüş.
20. Hz. Peygamber’in, savaş günü parmağından ensar (Peygamber’e yardım eden Medineliler)a
su verdiğini kim işitse hayretinden parmağını ısırır.
21. Onun dostu eğer yılan zehiri içse içtiği zehir abıhayat olur. Düşmanı su içse içtiği su, yılan zehrine
döner.
22. Hazret-i Peygamber, abdest almak için gül gibi olan yüzüne eliyle su serptiğinde o suyun her
damlasından binlerce rahmet denizi dalgalanmıştır.
23. Hz. Peygamber’in ayağının toprağına (mezarına) erişeyim, diye su ömürler boyu başını taştan
taşa vurup avare gezer.
25. Sarhoşun baş ağrısını gidermek için su içtiği gibi günah işleyenler de seni natının zikrini daima
dillerinde tekrarlamayı dertlerine derman bilirler.
26. Ey Allah’ın sevgilisi! Ey insanların hayırlısı! Susuzluktan yanıp dudağı kuruyanların daima su
istedikleri gibi ben de seni özlüyorum.
27. Sen o keramet denizisin ki Miraç Gecesi’nde senin feyzinin çiğ taneleri sabit ve seyyar bütün
yıldızlara su eriştirmiştir.
28. Senin mezarını onaran mimara su lazım olsa güneş çeşmesinden her an bol bol saf ve tatlı su
akar.
29. Cehennem korkusu, yanık gönlüme gam ateşi salmıştır. Senin ihsan bulutunun o ateşe su serpeceğini
umuyorum.
30. Seni övmenin bereketiyle Fuzûlî’nin sözleri, nisan bulutundan düşüp büyük inciye dönen su
damlası gibi birer inci olmuştur.
31. (Fuzûlî) Mahşer günü gaflet uykusundan uyanıp gözünden hasret gözyaşı döktüğü vakit,
32. Senin yüzünü görmeye susamış Fuzûlî’yi vuslat çeşmenden mahrum etmeyeceğini ummaktayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder