29 Temmuz 2017 Cumartesi

AİLE

AİLE

Doğrusu aile kurmak kadar aile olmak da önemlidir.

Aynı çatı altında geceyi geçirmek ya da aynı soy ismi taşımak, aile olmak için yetmez ki! Aynı duygu ve düşünce dünyasında buluşmak bazen mümkün olmasa da karşılıklı birbirinin duygularını dinlemek ve paylaşmak lazımdır.

Hz. Mevlânâ’nın dediği gibi, “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir!”

Bedenlerin yakınlığı kadar ruhların yakınlığına da muhtaçtır aile… Aynı sofrada karınlarını doyururken çok yakın görünseler de aslında birbirlerine kıtalar kadar uzak nice eşler vardır! ‘Birlikte ama yalnız’ olan aile fertleri mahzundur.

Kur’an, “Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar.” (Tevbe 9/71) der. İyilikte yardımlaşmanın örneği olarak İmrân ailesini anlatır bize…

Onları hayır ile yâd eder. (Âl-i İmrân, 3/33-34) Rabbimizin, iman eden ve Müslüman olan kullarına

“Siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde cennete giriniz.” diyeceğini haber verir. (Zuhruf 43/70)

Ama Peygamberimize eziyet için haince planlarıyla birbirlerine destek olan Ebû Leheb ve eşinin cehennem ateşinde nasıl cezalandırılacağını da anlatır… (Tebbet, 111/1-5)

O halde aile demek, nikâh ve kan bağının çok ötesinde bir duygu ve fikir bağı kurmak demektir.

Gönül birliği etmek ve Allah’ın hoşnutluğuna yakışır bir yaşamı paylaşmak demektir. Sadece bu dünyada değil ahirette de bir arada olacağının bilinciyle hareket etmek demektir.

                                                                                 Huriye Martı / Ailem, 13, Diyanet Cep Kitapları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İMAN - İTAAT

İMAN- İTAAT Bizler bazı şeyleri ya yanlış anlıyoruz yada işimize öyle geliyor o şekilde kullanıyor, davranıyor , savunuyoruz. Alla...