22 Temmuz 2017 Cumartesi

BİR GECE // MEHMET AKİF ERSOY

BİR GECE





On dört asır evvel, yine bir böyle geceydi,


Kumdan, ayın ondördü, bir öksüz çıkıverdi!


Lâkin, o ne hüsrandı ki: Hissetmedi gözler;


Kaç bin senedir, halbuki, bekleşmedelerdi!


Nerden görecekler? Göremezlerdi tabî’î:


Bir kerre, zuhûr ettiği çöl en sapa yerdi;


Bir kerre de, ma’mûre-i dünyâ, o zamanlar,


Buhranlar içindeydi, bugünden de beterdi.


Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;


Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!


Fevzâ bütün âfâkına sarmıştı zemînin,


Salgındı, bugün Şark’ı yıkan, tefrika derdi.
 


Derken, büyümüş, kırkına gelmişti ki öksüz,


Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi!


Bir nefhada insanlığı kurtardı o ma’sûm,


Bir hamlede kayserleri, kisrâları serdi!


Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi;


Zulmün ki, zevâl aklına gelmezdi, geberdi!


Âlemlere, rahmetti, evet, Şer’-i mübîni,


Şehbâlini adl isteyenin yurduna gerdi.


Dünyâ neye sahipse, onun vergisidir hep;


Medyûn ona cem’iyyeti, medyûn ona ferdi.


Medyûndur o ma’sûma bütün bir beşeriyyet...

Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İMAN - İTAAT

İMAN- İTAAT Bizler bazı şeyleri ya yanlış anlıyoruz yada işimize öyle geliyor o şekilde kullanıyor, davranıyor , savunuyoruz. Alla...