22 Temmuz 2017 Cumartesi

ALINLAR TERLEMELİ // MEHMET AKİF ERSOY

ALINLAR TERLEMELİ





Cihân altüst olurken, seyre baktın, öyle durdun da,


Bugün bir serserî, bir derbedersin kendi yurdunda!


Hayat elbette hakkın, lâkin ettir haykırıp ihkâk;


Sağırdır kubbeler, bir ses duyar: Da’vâ-yı istihkak.


Bu milyarlarca da’vâdan ki inler dağlar, enginler;


Oturmuş, ağlayan âvâre bir mazlûmu kim dinler?


Emeklerken, sabî tavrıyle, topraklarda sen hâlâ,


Beşer doğrulmuş, etmiş, bir de baktın, cevvi istîlâ!


Yanar dağlar uçurmuş, gezdirir beyninde dünyânın;


Cehennemler batırmış, yüzdürür kalbinde deryânın;


Eşer a’mâkı, izler keşfeder edvâr-ı hilkatten;


Deşer âfâkı, bir şeyler sezer esrâr-ı kudretten;


Zemin mahkûmu olmuştur, zaman mahkûmu olmakta;


O, heyhât, istiyor hâkim kesilmek bu’d-i mutlakta!


Tabîat bin çelik bâzûya sahipken, cılız bir kol,


Ne kahir saltanat sürmekte, gel bir bak da, hayran ol!


Hayır, bir kol değil, binlerce, milyonlarca kollardır,


Yek-âheng olmuş, işler, çünkü birleşmekte muztardır:


Bugün ferdî mesâînin nedir mahsûlü? Hep hüsran;


Birer beyhûde yaştır damlayan tek tek alınlardan!


Cihan artık değişmiş, infirâdın var mı imkânı,


Göçüp ma’mûrelerden boylasan hattâ beyâbânı?


Yaşanmaz böyle tek tek, devr-i hâzır: Devr-i cem’iyyet.


Gebermek istemezsen, yoksa izmihlâl için niyyet,


«Şu vahdet târumâr olsun!» deyip saldırma İslâm’a;


Uzaklaşsan da îmandan, cemâ’atten uzaklaşma.


İşit, bir hükm-i kat’î var ki istînâfa yok meydan:


«Cemâ’atten uzaklaşmak, uzaklaşmaktır Allah’tan.»


Nedir îman kadar yükselterek bir alçak ilhâdı,


Perîşân eylemek zâten perîşân olmuş âhâdı?


Nasıl yekpâre milletler var etrâfında bir seyret?


Nasıl tevhîd-i âheng eyliyorlar, ibret al, ibret!

 


 
Gebermek istiyorsan, başka! Lâkin, korkarım, yandın;





Ya sen mahkûm iken, sağlık, ölüm hakkın mıdır sandın?


Zimâmın hangi ellerdeyse, artık, onlarınsın sen;


Behîmî bir tahammül, varlığından hisse istersen!


Ezilmek, inlemek, yatmak, sürünmek var ki, âdettir;


Ölüm dünyâda mahkûmîne en son bir sa’âdettir.


Desen bin kerre «İnsânım!» kanan kim? Hem niçin kansın?


Hayır, hürriyyetin, hakkın masûn oldukça insansın.


Bu hürriyyet, bu hak bizden bugün âheng-i sa’y ister:

Nedir üç dört alın? Bir yurdun alnından boşansın ter.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İMAN - İTAAT

İMAN- İTAAT Bizler bazı şeyleri ya yanlış anlıyoruz yada işimize öyle geliyor o şekilde kullanıyor, davranıyor , savunuyoruz. Alla...