NEREYE
Bir kahraman gördüm, gençti, güzeldi.
Atlamış mâzîden binlerce şeddi,
Kır atıyla sanki bir canlı yeldi.
Sordum: “Nereye?”-”Ben giderim” dedi,
“Tarif olunamaz bir şâna doğru...”
Güneş doğuyordu, maviden sisler,
Çiçekler açılmış, ötüyordu her
Dalda bir yavru kuş...”Aşk nuru yer yer
“Tutuşurken böyle nereye sefer?”
Diye sordum; dedi: “Türkân’a doğru...”
“Yalnızsın yiğitim! Yolda kalırsın,
“Maksadların ölür, onulmaz yasın,
“Yol gösteren lâzım, öne katılsın!”
Dedim. “Düşman varsa “dedi, “atılsın,
“Yolumun uğrağı Kur’ân’a doğru...”
“Uzak ufuklarda karlı dağlardan
“Aşarken sellerden, ormandan, yardan
“Yoldaş ister insan, değil Yaradan;
“Yalnızlık O’nundur...” dedim. “Dost yârdan
“Geçmez” dedi, »yolun yârân’a doğru...
Sürünce Doğu’ya o kır atını,
Kılıcının çarptı taşlara kını,
Altun kıvılcımlar bu hoş akını
Kaybederken gördüm bu genç taşkını;
Dedi: “Uçuyorum Tûran’a doğru!”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder