21 Temmuz 2017 Cuma

ENİS BEHİÇ KORYÜREK // TUNA KIYISINDA

TUNA KIYISINDA





Evimden uzakta, annemden uzak,


Kimsesiz kalmışım yâd ellerinde.


Bir vefâ ararım kalbe dolacak


Gurbetin yabancı güzellerinde.
 


Tuna’nın üstünde güneş batarken


Sevgili yurdumu andırır bana.


Bir hayâl isterim Boğaziçi’nden;


Bakarım “İstanbul!” diye her yana.
 


İstanbul! Ey, sedef mehtaplarından


Hülya gözlerime ilk ışık veren!


Buranın ufkunda yanıp tozlanan


En munis renge de bigâneyim ben!...
 


Ah, orda renklerin-Şark güneşiyle


Naz eden-sihirbaz ahengi vardır.


Bu akşam yurdumu andırsa bile


Ah, orda akşamın bin rengi vardır.
 


Bu gece gökyüzü ne kadar süslü!


Bir mavi kıvılcım sanki her yıldız.


Başında sırma tül, göklerin gülü,


Doğanay ne güzel Turanlı bir kız!

 


 
Bak, “Tuna” karanlık pırıltılarla





Titreyen bir siyah elmas yol olmuş.


Üstünde, bir altın kürekti sala


Binerek, târihim yola koyulmuş...
 


Önümde bu atlas, muhteşem “Tuna”;


Karşıda göz kırpan “Budin” evleri.


Baktım da “Peşte”nin ufuklarına

Gördüm ki her Macar yurdunun eri.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İMAN - İTAAT

İMAN- İTAAT Bizler bazı şeyleri ya yanlış anlıyoruz yada işimize öyle geliyor o şekilde kullanıyor, davranıyor , savunuyoruz. Alla...