KURBAN
“Allahükber, Allahükber.
Lâilâe illallahüvallahüekber
Allahükber ve lillahi’l-hamd.”
Tekbir sesleri sarıordu döt bir yanı…
Kapıağı ağı aralandı Tozlu bir güeşhümesi aydılattıiçriyi. Tahta kapıı paslımenteşli
müiğnde binlerce zerrecik dans etmeye başadıışığı içnde…
Başıda takkesi, yüüden düşümediğ tebessüüile girdi içriye pirifâi… Gel bakalı
dedi usulca... Sölerin ağıdan döüdüğüesnada göüü ucunda da iki damlacı yaşparlayıerdi…
Akşmdan yakmışardıkıasıı Düşüöe… Ağı ağı yüüüer bahçye...
Çcuklarda tatlıbir telaş büülerde gururlu bir sevinçvardıhüüle karışı… Derken
tekbir sesleri tekrar sardıdöt bir yanı…
Bir el sıtıısıazladı kuvvetle, heman… Bir başasıgölerini kapattı… Öce derin bir
karanlı oldu… Sonra… Kapıtekrar aralandı… Nur doldu döt bir yan… Nura gark oldu
semavat ücihan… Göğü aralanan kapıarıardıa dek açıdığıda oradan inen koçgibiydi
artı… Sıtıdaki el Cebrail’in eli, ona bakan gö İmail’in göleriydi sanki…
Korkmadı… Bir lahza bile…
Uzatıerdi boynunu… Duyulmamışbir gurur ile…
Yakı hissetti kendini… Birdenbire…
Kurban yakı olan değl miydi zaten? Elbette…
…
Kanlar ve etler asla ulaşayacaktıAllah’a… Amenna… Fakat takva O’na elbet ulaşcaktı…
Ki Allah’a karib olmanı yolu takva üere olmaktan geçiyor muydu? Yalnı O’na ibadet
eden ve yalnı O’ndan yardı dileyenlerin yoluydu takva yolu…
Sofralar kuruldu sonra… “Kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah’ın kendilerine
rızık olarak verdiği hayvanlar üzerinde belli günlerde Allah’ın adını ansınlar…” ayetinin
tecelli ettiği bir sofra. “…artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” emriyle cüle
âemin nasiplendiğ, bayram ettiğ bir sofra… İsanlığı birbiriyle yakılaşığıbir sofra…
Hem de yeryüüü döt bir yanıda… Bir ucu mağipte diğr ucu ta maşıta…
Tekbir sesleri sardıyine döt bir yanısonra…
Küçüdüdüya… Yaklaşıâeta…
Kardeşm diyen herkes yakı hissetti kendini kardeşne… Birdenbire…
Korkmadı… Korkmayacaktıda… Bir lahza bile…
Kurban, yakı olan değl miydi zaten? Elbette…
Muhammed Kâmil YAYKAN80 DİYANET AYLIK DERGİ EYLÜL 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder