23 Temmuz 2017 Pazar

MÜNÂCÂT // ŞİNASİ

MÜNÂCÂT


 



1.
Hak tealâ azamet âleminin pâdişehi
Lâ-mekândır olamaz devletinin taht-gehi
2.
Hâsdır zât-ı ilâhîsine mülk-i ezelî
Bî-hudûd anda olan kevkebe-i lem-yezeli
3.
Eser-i hikmetidir yerle göğün bünyâdı
Dolu boş cümle yed-i kudretinin îcâdı


36


4.
İzzet ü sânını takdîs kılar cümle melek
Eğilir secde eder pîş-i celâlinde felek
5.
Emri vech üzre yer eyler gece gündüz hareket
Değişir tazelenir mevsim-i feyz ü bereket
6.
Pertev-i rahmetinin lem’asıdır ayla güneş
Tâb-ı hışmından alır alsa cehennem âteş
7.
Şerer-i heybet-i ulviyyesidir yıldızlar
Anların şulesi gök kubbesini yaldızlar
8.
Kimi sabit kimi seyyar be-takdîr-i
Kadîr Tanrı’nın varlığına her biri bürhân-ı münîr
9.



 



Varlığın bilme ne hacet küre-i âlem ile

Yeter isbâtına halk ettiği bir zerre bile





10.


Göremez zâtını mahlûkunun âdî nazarı


Hisseder nurunu amma ki basiret basarı


11.


Vahdet-i zâtına aklımca şehâdet lâzım


Cân u gönlümle münâcât ü ibâdet lâzım


12.


Neş’e-i şevk ile âyâtına tapmak dilerim


Anla var Hâlik’ima gayri ne yapmak dilerim

 



 
 
13.





Ey Şinâsî içimi havf-ı ilâhî dağlar


Suretim gerçi güler kalb gözüm kan ağlar


14.


Eder isyanıma gönlümde nedamet galebe


Neyleyim yüz bulamam ye’s ile afvım talebe


15.


Ne dedim tövbeler olsun bu da fi’l-i serdir


Benim özrüm günehimden iki kat bed-terdir


16.


Nûr-i rahmet neye güldürmeye rû-yı siyehim


Tanrı’nın mağfiretinden de büyük mü günehim


17.


Bî-nihâye keremi âleme şâmil mi değil


Yoksa âlemde kulu âleme dâhil mi değil


18.


Kulunun za’fına nisbet çoğ ise noksanı


Ya anın kahrına galip mi değil ihsanı


19.


Sehvine oldu sebeb acz-i tabiî kulunun


Hem odur âlem-i ma’nîde şefîi kulunun


20.


Beni afv eylemeğe fazl-ı ilâhîsi yeter


Sanma hâşâ kerem-i nâ-mütenâhîsi biter

 



 

Günümüz Türkçesiyle:
1.Allah, ululuk âleminin padişahıdır. O’nun devletinin taht yeri yoktur.


Çünkü Allah “mekândan münezzeh”tir, belli bir yeri yoktur.






2.Ezelden beri varlığını sürdüren bu evren onun ilâhî zatına özgüdür.


Bu âlemin sonsuz yıldızları da sınırsızdır.


3.Yer yüzü ile gök yüzünün oluşumu, O’nun yaratıcı gücünün eseridir.


Hayat belirtisi olan veya olmayan bütün âlemlerin yaratılması O’nun kudreti

iledir.


4.(Ey ulu Tanrı) Senin yüceliğini ve ululuğunu bütün melekler takdis


eder, âlem senin büyüklüğün önünde eğilir, secde eder.


5.Dünya O’nun emri doğrultusunda hareket eder, gece üe gündüzün


oluşması, bolluk ve bereket mevsimlerinin değişmesi ve yeniden canlanması


yine O’nun emri iledir.


6.Ay ile güneş rahmet ışığının parıltısıdır. Cehennem ateş alırsa O’nun


hışmının ateşinden alır.


7.Yıldızlar, O’nun görkemli heybetinin kıvılcımıdır, bu yıldızların ışığı


gökyüzünü yaldızlar.


8.Tanrı’nın takdiri ile kimi hareketli kimi hareketsiz bu varlıkların her


biri O’nun varlığına açık bir delildir.


9.O’nun varlığını bilmek için âleme bakmaya ne gerek var, yarattığı bir


zerre bile O’nun varlığını ispata yeter.


10.O’nun zatın yarattıklarının sıradan bakışı göremez, ancak gönül


gözü açık olanlar nurunu algılayabilir.


11.Zatının birliğine akla uygun, aklın kavrayabileceği deliller gerek;


böylece yürekten ve gönülden yakarmak ve ibadet etmek gerek.


12.Gönül dolusu şevk coşkusu ile ayetlerine tapmak dilerim. Tanrıma ne


yapmak, nasıl yakarmak istediğimi artık anla.


13.Ey Şinasi, içimi Allah korkusu dağlar, her ne kadar dışım gülerse de


gönül gözüm kan ağlar.


14.İsyanıma gönlümde pişmanlık ağır basar; ne yapayım, üzüntü ile


bağışlanmamı istemeye yüz bulamam.


15.Ne dedim, tövbeler olsun, bu da bir kötü iştir. Benim özrüm


günahımdan iki kat daha beterdir.


16.Tanrı’nın rahmetinin nuru kara yüzümü niçin güldürmesin, benim


günahım Tanrı’nın bağışlama gücünden büyük müdür?


17.Onun sonsuz cömertliği âlemi kaplamıyor mu, yoksa yaratmış


olduğu kul bu âleme dâhil değil mi?

 



 

18.Kullarının zaaflarına oranla kusurları da çoktur, ancak O’nun





bağışlama ve yardım gücü kahrına üstün değil mi?


19.Kulunun yaratılıştan gelme güçsüzlüğü birtakım hatalara yol açtı,


gene de mânâ âleminde kullarının şefaatçisi, O olacaktır.


20.Beni bağışlamaya O’nun ilâhî fazileti yeter, çünkü sonsuz keremi,

hâşâ, biter sanma.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İMAN - İTAAT

İMAN- İTAAT Bizler bazı şeyleri ya yanlış anlıyoruz yada işimize öyle geliyor o şekilde kullanıyor, davranıyor , savunuyoruz. Alla...