1 Temmuz 2017 Cumartesi

NEFİS, NEFSİN MERTEBELERİ, Nefs-i Mülhime


Nefs-i Mülhime

“Nefse ve onu düzenleyene. Sonra da ona fenalığı ve ondan sakınmayı bildirene yemin ederim ki; muhakkak o nefsi temizleyen felaha ermiştir.  Onu kirletip gören ise hüsrana uğramıştır”[1] âyetinde işaret edildiği gibi nefis, ilham ve keşfe mazhar olmaya başlamıştır. Nefs-i levvâmeyle temizlenmeye başlayan gönüle, artık içten vasıtasız bilgiler gelmeye başlamıştır. Artık nefis, neyin hayır, neyin şer olduğunu bilir. Çünkü ona fücur ve takva ilham edilmiştir. Bunun neticesinde de nefsin kötü arzu ve isteklerine karşılık bir direnç göstermeye başlamış, ondan tiksinerek kaçma çarelerini arar olmuştur. Bu makamda sâlikin zikri, “Hû” seyri, “billâh” tır.[2]



[1] es-Şems 91/7-10
[2] Yılmaz, a.g.e. s. 265; Öztürk, a.g.e. s. 121; Elmalılı, a.g.e. IX. 94,95; Ayni, a.g.e. s. 274; İbrahim Hakkı, a.g.e. s. 983

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İMAN - İTAAT

İMAN- İTAAT Bizler bazı şeyleri ya yanlış anlıyoruz yada işimize öyle geliyor o şekilde kullanıyor, davranıyor , savunuyoruz. Alla...