19 Temmuz 2017 Çarşamba

VAH PİSİ // KEDİ


  VAH PİSİ

Çıkdın elden nidelüm ansızın eyvâh pisi 

Yandun ölüm oduna derd ile nâgâh pisi 
Hasretâ şîr-i ecel buldu sana râh pisi


Nidelüm ah pisi neyleyelüm vah pisi 
[Beklenmedik bir anda elden çıktın. Ölüm ateşiyle sen de yandın. Ecel arslanı seni aldı götürdü. Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi] 
. Kani ol bedr bakışlu kani ol şîr-i zemân


Kani ol vermeyen aslan ile kaplana emân 

Kani ol oldugu yerde komayan mâr ü çiyân 

Nidelüm ah pisi neyleyelüm vah pisi 
[O ay bakışlı, zamanın kaplanı nerede? Hani o aslana ve kaplana bile eman vermeyen? Hani o tuttuğunda yılan ve çiyana fırsat vermeyen? Nidelim âh kedi, neyleyeyim vah kedi]



. 
Serçe tutar gibi tutar idi tavukla kazı 

Kendi akran gibi şîr ile ederdi bâzı 
Nice kâfir sıçan öldürmüş idi ol gâzi


Nidelüm ah pisi neyleyelüm vah pisi 
[Tavuk ile kazı serçe tutar gibi yakalardı. Aslanla kendi akranı gibi oynardı. O gazi kedi nice kâfir fareyi tutup öldürmüştü. Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi] 
. Gâh tesbîh geçürürdi gehî banlar idi 

Âhiret korkusını bilür idi anlar idi 

Bû Alî görse zekâsını tanlar idi 

Nidelüm âh pisi neyleyelüm vâh pisi 
[Gâh tesbih eder, gâh ses verirdi. Ahiret korkusunun farkında olup, anlardı. Eğer İbn-i Sİna onu görse zekâsına şaşıp kalırdı. Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi] 
. Şîr-i merd idi bahâdurdı yavuz gürbe idi


Yaşlu sanman anı genç idi katı körpe idi 

Bıyığı kıllarının her biri bir harbe idi 

Nidelüm âh pisi neyleyelüm vâh pisi 
[O, mert bir aslandı, yavuzdu ve yiğitti. Sen onu yaşlı sanma, aksine çok genç ve körpeydi. Zira bıyığının her kılı âdeta kısa bir mızraktı. Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi]. 
. Hûb-âvâz ile ol şâm u seher mavlar idi


Sanarı hic mecâl itmez idi avlar idi 

Ana öykünmez idi şîr abes gavlar idi 

Nidelüm âh pisi neyleyelüm vâh pisi 
[Sabah akşam güzel sesiyle miyavlardı. Sansara hiç mecal vermeyip onu avlardı. Aslan ona benzeyemezdi, boş yere kükrerdi. Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi] 
. Her seher kalkar elini yüzünü yur idi ol


Katı pâk idi ve her vech ile ma’mûr idi ol 

lKimse bilmezdi ama anun kadrini bir nûr idi ol 

Nidelim âh pisi, neyleyeyüm vâh pisi 
[Her sabah kalkıp elini yüzünü yıkardı. Çok temizdi her bakımdan mükemmeldi. Fakat onun kıymetini kimse bilmezdi. Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi] 
. Rûhı şâd ola ki incitmez idi kimesneyi 

Ne gönindeki biti ne kulağındaki keneyi 
Paça ile bası hoş idi severdi teneyi


Nidelim âh pisi, neyleyeyüm vâh pisi 
[Ruhu şâd olsun ne derisindeki biti ne de kulağındaki keneyi incitmezdi. Paça ile tahılı gayet çok severdi. Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi] 
. Şimden girü sıçan duta bütün dünyâyı 

Kemüre heybeyi çuvalı, dele torbayı 

İnlede yoksuklu ve yoksul ide bayı 

Nidelim âh pisi, neyleyeyüm vâh pisi 
[Bu saatten sonra bütün âlemi fareler tuta. Heybeleri kemireler ve torbaları deleler. Yoksulları inleteler ve zengini yoksul yapalar. Nidelim âh kedi, neyleyeyüm vâh kedi]H



Divan şiiri sadece aşktan ve devlet adamlarının övgülerinden ibaretmiş gibi düşünülür.Oysa milletimizin genlerinde olan nüktedanlık orada da kendisini hissettirir.Şairler kimi zaman okuyanı düşündürecek kimi zamansa güldürecek şiirler de kaleme almışlardır.Meali de o şairlerden birisidir.Kanuni devrinde yaşamış ve onun iltifatlarına mazhar olmuş bir şair olan Meali çok sevdiği

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İMAN - İTAAT

İMAN- İTAAT Bizler bazı şeyleri ya yanlış anlıyoruz yada işimize öyle geliyor o şekilde kullanıyor, davranıyor , savunuyoruz. Alla...