Eşek
Nefis,
erkek eşek gibidir. Hakk bizim nefsimize âlem-i berzahta ve âhirette eşek
sureti verir. Çünkü mânâ âleminde suretler herkesin huyuna ve ahlakına göredir.
Nefis eşeğinin sıfatları ile vasıflanan kişide kıyamet günü onun şekliyle haşr
olunacaktır. Bu eşek nefsinin lezzet ve hazları peşinde gitmiş isen, o zaman
sende erkek eşeğin altında kalmış, büyük bir ayıp ve kötü bir haldesindir.[1]
Bil ki bu hayvan nefis, bir erkek eşektir.
Onun altına düşmekse ondan daha kötü ve ayıp bir şeydir.[2]
Nefis
eşeği, sahibinin iyi ameller peşinde olmamızı hiçbir zaman istemez. Allah’ın
emir ve nehiylerine itaatten devamlı kaçmanın yolarını gözetmektedir. Onu
salıverirsen hemen hevâ heves peşine düşer. Çünkü bunlar onun sırtına büyük bir
yüktür, oda bilir ki riyâzet, mücâhede, evrâd, zikir, ibadet yükü arttıkça işi
zorlaşacak, oynayıp, zıplayamayacak. Onu şeriat kazığına, şeriatın ahkâmı ile
bağlamayı unutma. Ama ne zaman gaflete düşürüp bu yüklerden kurtulursa çifte
atmaya başlarda haz ve lezzetler yeşilliklerine koşar. Bu gaflet yüzünden insan
Hakk yolundan geri kalır, mesafe kat edemez.[4]
Onu boş bırakma, yularını tut; çünkü o,
yeşilliğe gitmeği sever
Gaflet edip de bir an boş bıraktın mı
çayırlara doğru fersahlarca yol alır
Eşek yol düşmanıdır, yeşillik görünce
sarhoş olur. Onun yüzünden nice ona kul olanlar telef olup gitmişlerdir.[5]
Fakat işi bittimi azar… hani eşek, yükünü
atınca çifte atmaya başlar ya, tıpkı onun gibi![6]
Hz.
Mevlânâ, eşek nefsimizin eşeklikten başka bir şey düşünmeyeceğini hatırlatır.
Bizlerinde onun anırıp sızlanmasına kanmamamız gerektiğini söyler. Çünkü onun
ağlayıp sızlanması tabiatı icabıdır. Bizler, bunun farkında olmaz isek işin
gerçeğini görememiş, ona kanıp, acıyıp yıllarca besleyerek güçlenmesine, başımıza
ejderha kesilmesine, emmârelikten daha fena hale gelmesine sebep olmuşuz
demektir. Sen de artık eşek nefsini değil de, İsâ misali ruhunu besle.[8]
Fakat sen, İsa’yı bıraktın da eşeği
besledin. Hulâsa eşek gibi perdenin ardında kaldın gitti![9]
Eşeğin anırmasını duyar, acırsın, halbuki
bilmezsin ki eşek, sana eşeklik telkin ediyor.[10]
[1] Konuk, IX. 460.
[2] Mesnevî, V, 1392.
[3] Mesnevî, V, 1394.
[4] Konuk, II, 295; III, 210; VIII,
549; Tâhir-ul- Mevlevî, VI, 246.
[5] Mesnevî, I, 2952-2954.
[6] Mesnevî, IV, 3626.
[7] Mesnevî, II, 729.
[8] Konuk, IV. 24; Tâhir-ul- Mevlevî,
VII, 590,593.
[9] Mesnevî, II, 1850.
[10] Mesnevî, II, 1852.
[11] Mesnevî, II, 1860.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder