1 Temmuz 2017 Cumartesi

NEFİS, NEFSİN SIFATLARI, GURUR


Gurur

İnsanın kendisinde bulunan vasıf veya maddi- mânevi nimetler karşısında kendisinde bir fazilet görmeyi ifade eden gurur, nefsin ve şeytanın insanı gaflete düşürüp oyaladığı hususlardandır.[1]

İnsan, Allah’ın kendisine vermiş olduğu ilim, mal, makam, güzellik gibi hangi nimetiyle kime, nasıl gururlanabilir? Sana bu kadar nimeti veren senden bunları bir an da almaya muktedir değilmidir?

Nefsin elinde bulunan bu silahın tesiri çoktur ve herkesime karşı kullanır. Ulemâyı kendilerinde bulunan ilim, bilgi ile mağrur ederde bu ilimle amel etmeyi akıllarına getirmez. Zaten şeytan da ilmiyle, bilgisiyle mağrurdu da hüsrana uğradı. Diğer taraftan nefis, ilmiyle amel işleyenleri de yapmış oldukları amellerle gururlandırmakla meşguldür. Kimini kılmış olduğu namazların çokluğu, kimini tuttuğu oruçların fazlalığı, kimini farzları bırakıp nafilelerle meşguliyetle, kimini gittiği hacların fazlalığı, kimini okuduğu Kur’ân-ı Kerîm’le gururlandıdır. Zenginleri de yaptıkları hayrı hasenatın çokluğuyla, inşa ettiği hayır kurumlarıyla mağrur eder. O nefis, kendilerini bütün bu kötü sıfat ve çirkinliklerden uzaklaşmak için Hak yoluna adamış olan sâlikleri bile gururlandırmaktan geri kalmazda çoğu zaman bunda muvaffak olur. Bu kadar tehlikeli olan gururdan insan, akıl ve ilmiyle; Rabbi, nefsi, dünya ve âhireti bilip, tanıyarak, her birini düşünüp, kendine çeki düzen verip, perişan olmaktan, amellerinin boşa gitmesinden kurtularak kurtuluşa ermeye çalışmalıdır.[2]



[1] Mustafa Çağrıcı, “Gurur”, (DİA), İstanbul 1996, XIV. 212
[2] Gazâlî, a.g.e. III. 811- 879

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İMAN - İTAAT

İMAN- İTAAT Bizler bazı şeyleri ya yanlış anlıyoruz yada işimize öyle geliyor o şekilde kullanıyor, davranıyor , savunuyoruz. Alla...